22 Ağustos 2017 Salı

Dersim'de İstanbullu olmak

İstanbullu olduğumu hiç düşünmemiştim, burada doğup büyümüştüm; ama sadece o kadardı benim için. Gelgelelim 2012 senesi bana bu anlamda bir şeyler öğretti.
2012 senesiydi. Hayatımda ilk defa tek başıma yolculuk yapıyordum ve istikametim Dersim’di.

Telefonun çekmediği, doğa ile iç içe kaldığımız huzurlu günlerdi. Özgürlüğüne kavuşan her hayvan nasıl ki saçma sapan koşar etrafta, İstanbul’dan gelen gençlerin durumu da oydu Dersim’de. Her gün başka bir yer, başka bir dağ-tepe, başka şelale… Şimdiye kadar hiç gitmemişiz gibi gezmek görmek istiyorduk büyükannelerimizin, büyükbabalarımızın yaşadığı yerleri.

Benim için tekrar binalara kapanma zamanı gelmişti, on gün sonrasında. Geldiğim gibi yalnız dönecektim İstanbul’a. Sabah erken saatlerde Dersim merkeze gittim. Aracımın kalkmasına 3-4 saat vardı diye merkezi gezmeye koyuldum. Seyit Rıza’ya uğradım. Biraz yorulunca kendime çay-kahve içebileceğim bir mekân baktım. Şu an adını hatırlamadığım tatlı bir cafe gördüm. Birkaç gazete alıp kapısına doğru yürüdüm; ama orada kaldım, içeri girmedim.
Tam cafenin kapısına geldiğim anda içeride sadece erkeklerin olduğunu gördüm. “Sanırım burası erkekler için” diye düşünerek geri çıktım. Arkamı döner dönmez mekânın çalışanı arkamdan geldi, “Niye girmediniz?” dedi, bir şey mi oldu der gibi. “Yani burası erkekler için bir kahve…” diye daha cümlemi bitirmeden çocuk güldü; “İstanbullusunuz galiba!” dedi. Memleketimde başka bir şehirli olarak anılınca bir an kalakaldım. Çocuk beni kolumdan tutup içeriye soktu, İstanbul’da olsa “Ne yapıyorsun bırak kolumu” derdim sanırım; ama İstanbul’da değildik. Güzel manzaralı bir yer seçip beni oraya oturttu ve çayımı getirdi, suratında tebessüm ile. Arada bana bakıp gülümsedi tatlı tatlı.

Çocuğun kolumdan tutup beni “erkeklerin kahvesine” sokması sanki bir “kendine gel” çağrısıydı adeta. Burada kadın erkek mi var! Sonra anladım, Dersim merkezde pek çok yerde, kahvehane formatında olanlarda bile, kadınlar ile erkekler beraber vakit geçirebiliyorlar. Benim o gün oturduğum kafeye de daha sonrasında kadınlar geldi, onlar benim gibi kapıdan içeriyi süzmeden direkt girdiler. Kendi kültürüme ne kadar yabancılaştığımı anladığım bir gün olmuştu benim için. İstanbulluyum galiba, haklıydı çocuk.

Seyit Rıza heykeli, Dersim 2012
Seyit Rıza heykeli, Dersim 2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder