17 Nisan 2018 Salı

Alevilerin Kırmızı Çizgisi de Cemevleridir




Yüzyıllardır Alevi toplumunun ibadet şekli, ibadetteki cinsiyetsizleşme hali (Can olmak), ibadet yeri ve çeşitli ritüelleri “Alevi olmayanlar” açısından tartışma konusu olmuştur. Bunların nasıl olduğu, nasıl olabileceği ve nasıl “olması gerektiği” üzerine yalnız tartışmalar yapılmamış; Kızılbaşlara inançsal faaliyetleri dolayısıyla baskılar uygulanmış, onları değiştirmeye çalışan politikalar ortaya atılmıştır.
İbadethane insanların inandıkları var edene/ yaratıcıya dua etmek, yakınlaşmak üzere belirledikleri, kendi inançları paralelinde düzenlenmiş mekânlardır. Bunun her inançta belli kriterleri vardır, her ibadethaneyi özgünleştiren simgeler vardır; lâkin ibadethanedeki temel mantık benimsenen inancın mensuplarının inançsal ve sosyal birlikteliğini sağlamaktır. Yalnızca ibadet edilip oradan çıkılan bir yer olmaktan ziyâde toplumsal dayanışmanın da sağlanması hayli mühimdir.
Bu noktadan bakıldığında hiçbir topluluğun benimsediği ibadethane üzerinde söz söylemeye hakkı olmadığı aşikardır. Bununla birlikte şahsen“Burası X grubunun ibadethanesidir” denilmesi sınırlayıcıdır, bir kişinin ibadetini dört duvar içinde bırakılamaz diye düşünüyorum; zira yaratıcı her yerde ise inananlar ona her yerde ibadet edebilirler. İnanan kişi sokakta yürürken, çalışırken veya bir ağacın dalını kırmaktan sakınırken dahi ibadet ediyor olabilir. Doğayı sevmek, insanlara iyilik yapmak, herkese yardımcı olmak özünde “iyilik” üzerine kurulmuş inançlar açısından ne âlâ ibadetlerdir öyle değil mi?
Peki, bir mekânı ibadethane olarak başka bir inanç topluma baskılamak nedendir? İslam inancı perspektifinden bakarsak eğer, Muhammed peygamberin döneminde var olan mescidler ile bugünkü Cemevleri arasında faaliyetsel bir fark bulunmamaktadır. Cemevlerinde ibadet alanları, aşevleri, dayanışma noktaları, sohbet alanları, eğitim imkanları bulunmaktadır. Cemevleri inancın yaşatıldığı, öğrenildiği, öğretildiği sosyal eşitlik ve dayanışma hukukuna sahip yerlerdir. Hal böyle iken, toplumun genelinin gözünde Cemevi nedir?
Cemevleri senelerdir maalesef Sunni toplum ve onun politik ayakları tarafından insanlara “dans edilen”, “kadın erkek uygunsuz şekilde oturulan”, “şirk yuvası” olan mekânlar olarak aksettirildi. Hattâ bu mekânlarda İslam inancına, Peygamberine ve pratiklerine hakaret edildiğine dair asılsız söylemler ortaya atıldı. Dolayısıyla Cemevleri ibadethane olarak görülmedi; ya dernek dendi ya da kültür merkezi… Cem ibadeti ibadet olarak görülmedi, “tiyatro” gözü ile bakıldı. Alevilerin “Hakk aşkı” ile döndükleri semah ibadeti “kültürel dans” veya “halk oyunu” olarak tanımlandı. Kadın erkek birliği nedeniyle yalnız Cemevine giden insanlara değil, topyekûn tüm Alevilere cinsel içerikli iftiralar atıldı.
Bahsettiğim gibi, şahsen, insanın her dem her mekânda Hakk ile beraber olabileceğini, bu nedenle ibadethane olarak benimsenen mekânlar ile ibadetin sınırlı olmadığını düşünüyorum; ancak sırf Alevi ibadet yeri olan Cemevlerine yapılan baskı, inkâr ve iftiralar nedeniyle “Cemevleri kırmızı çizgimizdir”, Cemevleri Alevilerin ibadethanesidir NOKTA