29 Haziran 2018 Cuma

Canan Cansev’i Çok Sevdik – Çemberimde Gül Oya

Canan Cansev için ayrı bir sayfa açmak istedim. Çemberimde Gül Oya dizisinde en sevdiğim karakter olmasıyla da alakalı elbette; lâkin daha da önemlisi diziyi seyrederken de sonrasında da, hattâ bugün de hep Canan’ın benim arkadaşım olmasını istememdir. O kadar içselleştirdim ki onu…

Canan Cansev’e can veren (Can veren diyorum; çünkü başka kimsenin bu kadar “Canan” olabileceğini zannetmiyorum) Goncagül Sunar, bir röportajında “Bundan sonra ne oynarsam oynayayım Çemberimde Gül Oya’da Canan Cansev’in yeri bambaşkadır bende.’’ demiş. Haklı tabii, bende de yeri bambaşkadır Canan’ın!
11250087_1640986082785641_1291667101_nGoncagül Sunar’ın can verdiği Canan Cansev, nam-ı diğer Emine Ulutaş

Bir akşam teyzemdeydim. Televizyon açıktı ve teyzem bir dizi izliyordu. Goncagül Sunar’ın sesini duyup ekrana baktım, “Canan!” dedim! Bizim Canan bu yahu. Hayatımın kadını Canan. O sesi nerede duysam tanırım. Goncagül Sunar‘ı en çok Canan olarak seviyorum. Öyle sakin durmasın, Canan gibi dişlerini göstersin istiyorum. “Anam” desin, şarkılar söylesin istiyorum.
Canan’a gelirsek: Emine Ulutaş, Anadolu’nun küçük bir köyünde “film artislerine”, şarkıcılara özenir. Onların fotoğraflarını saklar durur. Bir gün meşhur olacağına inanarak İstanbul’un yolunu tutar. İstanbul onun hayallerindeki gibi değildir elbette. Soluğu pavyonda alır. Böyle başlar hikâyesi Emine’nin; nam-ı diğer Canan Cansev’in.
Emine Ulutaş İstanbul’a geldiği gün, ailesi için de kendisi içinde ölmüştür “Emine”. Bir Canan vardır artık.
bscap0109zb8
Neler görür geçirir de hem yoldaşı hem de sevdiği adam olan Selo’nun, kendisinin paralarını alıp gidişi üzerine iki çift laf eder:
CANAN: “Feryadım paralara sandınız değil mi? Para onun iti köpeği olsun ablacığım. Yemişim parasını. Bakmayın siz öyle kaba kaba gördünüz ya Selo’yu, bilmediniz onun çocuk gözlerini. Bazen susuverir, sonra bana bakar; seviyorum kız seni derdi. Gelin etsin demedim ki. Telli duvak benim neyime. Ama böyle gitmesindi be ablacığım. Ahhh Selo çocuk gözlüm. Nasıl kıydın ikimize. Senin de için yanmaz mı bir gün?”
Goncagül Sunar / Canan Cansev – Seni Andım Bu Gece (Selo’nun gidişinden sonra)
tumblr_mt9wt73Wf41s47nlbo1_500
Nejat ile Canan.

Canan, hayatında bir tek Nejat ile kendisi gibi olabilmiş ve büyük bir aşk yaşamıştır.O büyülü aşkın sonunda Nejat hastalığı sebebiyle vefat etmiştir. Canan, ölü dahi olsa Nejat’a damatlığı, kendine gelinliği giyindirip beklemiştir; annesi onu telli duvaklı görsün diye.
Canan Cansev’in “Nejat” masalı
Nejat’ın ölümünden bir süre sonra Selo geri gelir;
CANAN: “Ulan nasıl kıydın bir gecede her şeye? Nasıl da seviyordum seni. Ne kolay değil mi terk etmek? Arkanı dön ve çık. Ama ya geri dönmek? Çiviyi çaktın bir kere Selo, çıkarsan da izi kalır.”
SELO: “Canan ben sana, sevgim gururumdan büyük olduğu için döndüm. Senle geçen günleri özlediğim için, sensizlerine lanet okuduğum için geri döndüm. Sen olmadan çok yalnızım be Canan. Allah bin türlü belamı versin! Ellerim kırılaydı da almasaydım o altınları. Aldım da keyfini sürmek nasip oldu mu sanki hepsini yeşil çuhadan bir örtüde bıraktık işte. Haram işte! Yanına kalır mı adamın?”
CANAN: “Ben sana hiç haram etmedim ki…”
SELO: “Etmedin mi?”
CANAN: “Etmedim tabii… Helal de olsun demedim ama, haram da etmedim. Bana gidişin koydu en çok Selo, çantandaki sarı renkli demirler değil.”

“Emine’ye dokunma, bırak Emine ümit etsin.”

2 Haziran 2018 Cumartesi

Küçük Feministin Kitabı - Sassa Buregren


Küçük Feministin Kitabı ile ilgili görsel sonucu

“Dünyada gençler, yaşlılar, erkekler, kadınlar, beyazlar, siyahlar yaşarken neden hep erkekler karar veriyor? Haksızlık bu! Eğer, bütün insanlar eşitse, neden bu yaşlı adamlar dünyayı yönetiyor?” 

Sassa BuregrenKüçük Feministin Kitabı


Bu kitabı okuyalı epey zaman geçti üzerinden. Elbette küçükler ve büyükler için faydalı olacağını düşündüğüm, zaman zaman tebessüm ettiren; ama genel itibariyle bir adaletsizliği ortaya koyan başarılı bir anlatımı var.
Tavsiyemdir.