15 Eylül 2012 Cumartesi

Diyarbakırlı Ahmet

Dersim'de bizim köyde evlerimizi yaptırdığımız bir adam vardı, Ahmet. Herkes ona Diyarbakırlı Ahmet diyordu. Yanında bir sürü Diyarbakırlı akrabasıyla beraber köyümüze gelip inşaatta çalışıyorlardı. İlk zamanlar hatırlıyorum bir evde kurbanımız olmuştu, biz de inşaatçılara et götürmüştük; ama yememişlerdi. Zaten öncesinden beri su bile içmiyorlardı bizden. Meğer Aleviyiz diye elimizden yemek yemenin günah olduğunu düşünüyorlarmış. Gerçi düşünseler böyle bir aptallık yapmazlar, bir ezberdir gitmiş onlarda. 

Zaman geçti, başka evler de yaptılar ve sonuç olarak senelerdir bizim köye gelip gidiyorlar. Diyarbakırlı Ahmet bizden yemek yemeğe başladı. Bayağı da iyi anlaştılar köydekilerle. Neyse, ben bu yaz Dersim'e köye gittiğimde Diyarbakırlı Ahmet'in bizimle beraber çay içmesine şok oldum; çünkü Ramazandı. Adam oruç tutmuyordu. Hadi onu da geçtim, Ramazanda rakı da içiyordu. İçimden dedim ki "vay Diyarbekirli Ahmet, elimizden içmediğin suyla şimdi rakı içiyorsun!"

"Su Çatlağını Buldu"


Sen ne kadar güzel bir insansın.