25 Haziran 2020 Perşembe

Mekane Elif Ana

Anneannem, Elif Ana sıradan bir insan değildi. Hayatı mücadele ile geçti. Devrimciydi, inatçıydı, yardımseverdi, misafirperverdi, şakacıydı, itikatlıydı... Ben onunla, o herhalde 80'e yakındı veya geçiyordu, eyleme gittiğimizi bilirim. Her gördüğünü öper, tanısa da tanımasa da ailesinin hatırına kadar sorardı. Evine tok gitseniz de yemek yedirmeden sizi o evden dışarı çıkartmazdı.
Ne anlatayım ki, hangi birini anlatayım. Ebeydi, devrimcilerin Anasıydı, ölüleri yıkardı, çocuk okuttu, işe koydu, evlendirdi. Hangi birini yazsam bir diğeri eksik kalıyor. Yaşlandığında artık hafızası gitmeye başladığı dönemlerde
"Ben bu insanlar için çok çalıştım, gece gündüz koştum; ama bak elden ayaktan düştüm hangisi kapımı çalıyor. Bu dünya boş kızım" derken dolan gözlerini unutamıyorum.
Unutmayayım.
Biri sorarsa beni, "Elif Ananın tornu" deyin. Ben öyle diyorum çünkü. Kulağıma biraz Kırmançkiyi o bıraktı, evde anadilini yine o konuştu. Uşene Kalmemi'nin torunu! Onlar gibi, o kültürün devamcısı oldu, dilini aktarmaya çalıştı. Sonra da vakti dolunca gitti. Bilirsiniz Raa Haq inancında insanın ölümü yoktur.
Elif Ana o sebeple şu an belki Dersim'de bir ağaç, bir kelebek, yeni doğan bir bebek...
O devrini sürdürürken bize onun anıtını/ mekanını/ mezarını yapmak düştü. Kendisi nasıl örnek bir insandıysa mezarı da örnek teşkil etsin istedik. Mezarına öyle inancımızda olmayan Arapça dualar yazdırmadık. Kendi inancımız gereği "Mekane xo mekane Ana Fatma vo, dewre xo daim vo" yazdırdık. Çünkü isteriz ki onun mekanı Ana Fatma olsun, Ana Fatma ona "wayire" olsun.
Mezar taşının arkasına da bir not düştük, tamamı oraya sığmadı; ancak ben burada paylaşıyorum:

Tı nak bırna est hard.
Hard ra vejiya je gul sosın domani.
Domon ra kınci deşti.
Biye honde derzenu zujey.
Domani da wendene.
Merdu da şütene.
Dıdan onti;
Goni hetera şi, dıdani şi alden.
Çêverê çê xo, kerdene ra dinara
Derdê dina kerde vila xo
Meyita xo Estomol ra ame hardê xo

Anneannemin mezarı için şiir yazan Ana Xime'ye çok teşekkür ederim.



24 Haziran 2020 Çarşamba

Batman - Diyarbakır / Elih-Amed 10-13 Ekim 2019



"Rih sar e

Can sar e
Ezbenî rabe sir û seqem e
Îsal ferman li me zor kîndar e.” 


Tahir Elçi'ye...
Dört Ayaklı Minare, Amed-Diyarbakır



Masal kız,
dostlar, şiir ve şarap
Sülüklü Han, Amed-Diyarbakır


Kürt kahvesi
Amed-Diyarbakır


Şiirlik fotoğraf; ama şiir yazmıyorum.
Arka masamdaki dört Kürt öğretmenin anlattıkları anılar kulağımda.

Suzan Suzi hikayesi burada mıydı?
On Gözlü Köprü, Amed-Diyarbakır


Hatır için çiğ tavuk yenir...
Seneler sonra ilk defa rakı içmiştim.
Çünkü Medya ilk rakısını İstanbul Beyoğlu'nda benimle içmişti.
Elih-Batman


Daye û waye.
Jir Yahya doğmuştu!
Elih, Batman


İstanbul'a kasa kasa taşıyalım ya da Gercüş'e gidelim...
Elih, Batman


Şahmeran kimdir?
Hasankeyf, Elih, Batman


Klasik!
Munzur içtiğim restoranın aşağısı.
Elih, Batman


Hasan keyifsiz!
Bir tarih yağmalanırken...
Hasankeyf, Elih-Batman


İlk defa Batman'da içtiğim Hollanda birası.


Hasankeyf'te dolaşsana!


Masal kız...
Hasankeyf, Elih-Batman


Tarihe, kültüre ihanet...
Aşağıda bir grup genç Yıldız Tilbe dinliyordu.
Hasankeyf, Elih-Batman


'Kitapsız' gelme!
Amed-Diyarbakır


Buyer Ana - Gola Buyere

Kadın ziyaret adlarının Türkçeleştirilmesi ve erkekleştirilmesi hızla artıyor. Dersim'de Düzgin Bawa'nın kızkardeşlerinden (Zel/ Jele, Xaskare, Karsni) olan Buyer Ana'nın (Gola Buyere) son zamanlarda "Buyer Baba" diye anıldığını görüyorum. Diğer bir ziyaret Baxire Sıpiye ise Bağır Baba oldu. "Sıpiye" adı daha çok kadınlar için kullanılıyordu. Bu asimilasyon dile, inanca, kültüre büyük zarar içeriyor. Raa Haq inancının kendi anlatısını, ritüelini değiştiriyor ve bu dışarıdan olduğu kadar iç müdahale ile de oluyor. Xızır'ın dilinde, onun vaktindeki inanış/ anlatı ortadan kayboluyor. Ana değerlerimiz konusunda hassasiyet göstermeliyiz ve bu mesele üzerine düşünmeliyiz.
Bilgi paylaşımı sebebiyle Ana Xime'ye teşekkür ederim.
Fotoğraf: Buyer Ana.
Pulur-Plemoriye / Ovacık-Pülümür ilçe sınırlarındadır. Rakımı 3000 metre civarı olarak belirtiliyor.
Fotoğraf çekimi: Malik Kaya