Her seferinde başka bir keyif
alıyorum oradan, sanki istesem sessizce huzurla oturabilirim veya istesem
şehrin, insanların içine dalıp şahane sohbetler edebilirim. 18 Mayıs 2019’da dört kişi İstanbul’dan
çıktık yola. Güzel müzikler eşliğinde keyiflendirdik yolculuğu.
Meriç’in kıyısında “Lalezâr”
Sultan II. Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi
Müzikle tedavi yöntemleri çok ilginç.
Edirne Büyük Sinagogu:
Sinagoga; ancak o zaman daha çok eşya vardı, Yahudilğe dair daha çok sembol vardı. Yine de burası çok güzel. İlk defa Sinagogun arkasındaki sergiyi gezdik. Ahşaptan bir yerdi, çok hoştu. Biz kendi aramızda sohbet ederken bir adam yanımıza geldi, büyük yangından söz açıldı. “Müslümanların yaptığına inanmıyoruz bu yangını” dedi. Üzüldüm tabii ona, ne diyecekti ki?
Sinagoga; ancak o zaman daha çok eşya vardı, Yahudilğe dair daha çok sembol vardı. Yine de burası çok güzel. İlk defa Sinagogun arkasındaki sergiyi gezdik. Ahşaptan bir yerdi, çok hoştu. Biz kendi aramızda sohbet ederken bir adam yanımıza geldi, büyük yangından söz açıldı. “Müslümanların yaptığına inanmıyoruz bu yangını” dedi. Üzüldüm tabii ona, ne diyecekti ki?
Ulu/ Eski Cami:
Ara Güler’in “Allah ve kadın” fotoğrafını çektiği cami. Oturduk bir köşeye, bu arada dört kadın, başımız da açıktı. Kimse bir şey demedi, güvenlik görevlisi kadın çalışan hariç.