5 Ağustos 2020 Çarşamba

Atıfet Hanım

Sevdiğim iki kişi ile İstanbul'un populerleştiği için çirkinleşen semtlerinden birindeydik. Eski Yahudi mahalleleri, Rum Kiliseleri ve Ermeni dükkanları yerini on sene sonra söylenmeyecek yapay Türkçe pop müzikli cafelere bırakmıştı. Sokaklar ağzından küfür eksik olmayan kadınlı-erkekli, kültürsüz, kelime dağarcığı beş olan insanlarla kaplıydı. Çevir kolunu, bu sokağın anısını sor, bir kelime bilmez. Manasını bilmediğin duvarın önünde niye poz veriyorsun be adam?

Ama oradan geçti, oradan yürüdü, orada düşündü bugüne tarihi, kültürü, medeniyeti, edebiyatı miras bırakanlar...

Sevdiğim iki kişi ile böyle çatışmalı bir semtte, birbirimizi sevip dış dünyaya üzülmüştük. Ve bununla birlikte kahve fincanlarına hayranım Atıfet Hanım. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder