26 Eylül 2017 Salı

ACevdet Kudret’in Türkçe çevirisiyle Fuzûlî



yediuluasik
Çizim: www.alicanmeydan.com/


1
Suya versin bâğban gülzârı zahmet çekmesin
Bir gül açılmaz yüzün tek verse bin gülzâra suBahçıvan zahmet çekmesin, gül bahçesini suya versin,
Bin gül bahçesine su verse, senin yüzün gibi bir gül açılmaz

2
Dôstum âlem seninçün ger olur düşmen bana
Gam değil zîrâ yetersin dôst ancak sen banaDostum alem senin için eğer bana düşman olursa,
Gam değil, çünkü sadece sen bana dost olarak yetersin.

3
Bin cân olaydı kâş men-i dîl-şikestede
Tâ her biriyle bin kez olaydım fedâ sana
Gönlü kırık olan bende keşke bin can olaydı da,
Her biriyle sana bin kere feda olaydım

4
Demem kim adli yok yâ zulmü çok her hâl ile olsa
Gönül tahtına andan özge sultân olmasın yâ Rab
Adaleti yok, zulmü çok demeyin; nasıl olursa olsun
Gönül tahtında ondan başka sultan olmasın ey Tanrı!

5
Çok aşka heves edeni gördüm hevâsın
Terk etti senin âşık-ı nâlânını görgeç
Aşka heves eden çok kimseyi gördüm
Senin inleyen aşığını görünce arzusunu bıraktı

6
Sen hâl-i dilin söylemesen nola Fuzûlî
İl fehm kılar çâk-i girîbânını görgeç
Fuzuli! Sen gönlünün halini söylemesen ne çıkar?
El senin yırtık yakanı görünce anlar

7
Her gören ayb etti âb-ı dîde-i giryânımı
Eyledim tahkîk görmüş kimse yoh cânânımı
Ağlayan gözümün yaşını her gören ayıpladı
Soruşturdum, sevgilimi görmüş kimse yok

8
Şeb-i hicran yanar cânım döker kan çeşme-i giryânım
Uyarır halkı efgaanım kara bahtım uyanmaz mı
Ayrılık gecesinde canım yanar, ağlayan gözüm kanlı yaş döker
Feryadım halkı uyandırır, kara bahtım uyanmaz mı?

9
Hâsılım yoh ser-i kûyunda belâdan gayrı
Garazım yoh reh-i aşkında fenâdan gayrı
Senin bulunduğun yerde beladan başka elde ettiğim şey yok
Aşkının yolunda yok olmaktan başka maksadım yok

10
Yâr kılmazsa bana cevr ü cefâdan gayrı
Ben ana eylemezem mihr ü vefâdan gayrı
Sevgili bana cevir ve cefadan başka bir şey yapmasa da
Ben ona sevgi ve vefadan başka bir şey göstermem

11
Ey Fuzûlî bir sanem zülfüne gönlüm bağladım
Ey Fuzuli! Gönlünü bir güzelin saçına bağladın

12
Şâne-veş yüz nâvek-i gam sancılıptır bağrıma
Tâ esîr-i halka-i gîsû-yi müşk-efşânınem
Senin mis saçan saçının halkasının esiri olduğum için
Bağrıma yüz gam oku tarak gibi saplanmaktadır

13
Ol gül-i handânı görmek mümkin olsaydı bana
Sen tek ey bülbül gülistâna güzâr etmez midim
O gülen gülü görmem mümkün olsaydı
Ey bülbül! Senin gibi gül bahçesinden geçmez miydim?

14
Fır’akın odunu gördükçe mûm tek eridi
Sebât ü sabrda pûlâd gördüğün gönlüm
Sebat ve sabırla çelik gibi gördüğün gönlüm,
Ayrılık ateşini görünce mum gibi eridi

15
Vücûdum ney gibi sûrâh sûrâh olsa âh etmem
Mahabbetten dem urduk incimek olmaz belâlardan
Vücudum ney gibi delik delik olsa ah etmem
Sevgiden dem vurduk, belalardan incinmek olmaz

16
Geçti meyhâneden il mest-i mey-i aşkın olup
Ne meleksin ki harâb ettin evin Şeytân’ın
El, meyhaneden senin aşkının şarabıyla sarhoş olup geçti
Nasıl meleksin ki şeytanın evini harap ettin

17
Sâye-veş çoktan Fuzûlî hâk-ı kûyun yastanır
Ol ümîd ile ki bir gün ola pâ-mâlin senin
Fuzuli bir gün senin ayağının altında çiğnenme umuduyla
Köyünün toprağına gölge gibi yatar

18
Bende Mecnûn’dan füzûn âşıklık isti’dâdı var
Âşık-ı sâdık benem Mecnûn’un ancak adı var
Benden Mecnun’dan çok aşıklık yeteneği var
Gerçek aşık benim, Mecnun’un ancak adı var

19
Âşiyan-ı mürg-i dil zülf-i perîşânındadır
Kande olsam ey perî gönlüm senin yanındadır
Gönül kuşunun yuvası dağınık saçlarındadır
Ey peri! Nerede olsam gönlüm senin yanındadır

20
Gözümden dem-be-dem bağrım ezip yaşım gibi gitme
Seni terk etmezem çün ben beni sen dahi terk etme
Amandır zâlim olma ben gibi mazlûmu incitme
Gözüm cânım efendim sevdiğim devletli sultânım
Her an bağrımı ezip gözümden yaşım gibi gitme
Ben seni madem ki bırakmıyorum, sen de beni bırakma
Aman zalim olma, benim gibi mazlumu incitme
Gözüm, canım, efendim, sevdiğim, devletli sultanım!

21
Ger derse Fuzûlî ki güzellerde vefâ var
Aldanma ki şâir sözü elbette yalandır
Fuzuli eğer “Güzellerde vefa var” derse,
Adanma ki şair sözü elbette yalandır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder