Bu yazıyı geçen sene yazmıştım. tıklayın
Şimdi Engin Nurşani cenaze erkanını gördükten sonra eklemek istediğim şeyler birikti. Cemevleri Alevilerin cenazeleri camiden kalkmasın, namaz kıldırılmasın, inancına uygun olsun diye var. Cemevlerinin "bana göre" işe yaradığı tek yer cenaze erkanı olacaktı. Ancak bakıyoruz, olmadı:
- "Dedeler" sarıkla, cübbeyle, diyanet kıyafetiyle
- Arapça İslam dualarıyla
- veya(!) Türkçe İslam dualarıyla
- Türkçe namaz kıldırarak
- Kadınları erkeklerin arkasına bırakarak
- Hiçbir Alevi ocağının adını geçirmeden
- Dardan indirme erkanı olmadan
- Alevilikte olmayan "ahiret-cennet-cehennem" kavramlarıyla
- Dolayısıyla "devriyeyi" reddederek
- Rızasız, rızalıksız...
- Devlet erkanı cenazeye katılınca bol tekbirli; ama Türkçe! "Allaaaaaaah yücedir, tektir"
...
Daha ne diyeyim, yüzlerce yıldır Aleviler derileri soyularak, kazıklara oturtularak, tecavüze uğrayarak, katledilerek bu inancı, kültürü, felsefeyi bugüne kadar taşıdılar. Sarık-cübbeyi kapılarından sokmayıp, bunun üzerine deyişler-beyitler yazdılar. Ama bugün, sarık-cübbeli "dedeler" bu geçmişi yerle bir ediyor... Orada bağlamayla deyiş okuyan sözde aşıkların da gıkı çıkmıyor. Çünkü onlar da cübbe giymeseler de Ramazan'da belediye konserlerine katılacaklar, öyle değil mi?
Herkes kendi cenazesi için vasiyetini yazsın da böyle rezil olmayalım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder