13 Mayıs 2020 Çarşamba

Alevilikte Analar var, ya Alevilerde? – Ceren Ataş



İstanbul Büyükşehir Belediyesi 100 bin çocuğa Cumhuriyet ve Demokrasi kitapçığı gönderdi. Bu kitapçıkta aşağıdaki görsel vardı, inanç özgürlüklerini vurgulayan bu görsel sosyal medyada çok tepki aldı.
Tepkilerin en çok Aleviler açısından yönüne baktığımızda, çünkü gündeme oturma nedeni buydu, görüyoruz ki çoğunlukla Aleviler görselden memnunlardı; çünkü inancın sahiplenilmesi ve kabul edilmesi söz konusuydu. Tepkilerin yükselmesindeki ana sebep, kitapçıkta inançların adlarının yazılmamasına rağmen medyaya İslam, Hristiyanlık, Alevilik ve Yahudilik yazılarının eklenmesiyle oldu. Bu elbette ki “birileri” tarafından yapılmış bir çalışmaydı.
Tartışmaların ana sebebi, görselde Alevilik inancının temsilcisi olarak Pir Dede’nin de olmasıydı. Bu çalışma ile İBB, Alevilik inancının varlığını inkar etmediği gibi, bir şekilde Alevilik inancının meşruluğunu da desteklemiş oluyor. Burada ele alınması gereken iki konu olduğunu düşünüyorum: Aleviliğin kendisinin bir inanç olarak görünür olmasına gelen tepkiler ve Pir Anaların temsilinin olmaması.
Alevilik Bir Din Midir?
Alevi inancı, ritüelleri, yaşayıp önermeleri, kadın erkek eşitliği, ibadet şekli ve en önemlisi “ölümü yorumlayışı” olarak ele alındığında esasında kendi başına özgün bir inanç olduğunu açıkça söylüyor; ancak bu görsel dolayısıyla buna karşı çıkan pek çok Alevi kurumu oldu. “Biz İslamın özüyüz” ve veya “Gerçek İslam biziz” söylemleri ile Ekrem İmamoğlu hakkında suç duyurusunda bile bulunuldu. Elbette kendisini İslama nispet eden Alevilerin varlığını inkar edemeyeceğimiz gibi, Alevi inanç teorisini de inkar edemeyiz. Burada önemli olan, Aleviliği her nasıl benimserseniz benimseyin, Alevilerin inanç temsilcisinin Hoca/ İmam olmadığının bilinmesi ve yıllardır inkar edilen, bir kültür sembolü olarak görülen Pirlerin sahiplenilmesidir.
Pir Dediğimiz Sadece “Dede” Miydi?
Kitapçıkta Aleviliğin temsilcisi olarak bir Dede figürü çizilmiş. Esasında günlük hayatta gördüğümüz Dedelerden hiç de farklı değil, Cumhuriyet sonrası Dedelerin giyimi çizimde görüldüğü gibidir. Peki Alevilerin temsilcileri yalnız Dedeler mi? Hayır! Aleviliği İslamdan, Hristiyanlıktan, Yahudilikten veya diğer inançlardan ayıran en temel nokta kadın erkek eşitliğidir. Alevi inancında Pir olarak tanımlanan inanç önderidir ve Pir cinsiyetsiz bir kavramdır. Ana ve Dedelere Pir denir, “Dede” kullanımının meşrulaşması çok daha sonraları oluşmuştur. Alevi ibadetinde ritüelleri Pirler (Ana ve Dede) beraber gerçekleştirmelidir, aksi takdirde yapılan tüm ibadetler “kısır” olarak tanımlanır. Gerek Türkiye’de gerekse Avrupa’da Alevi kurumlarında kadınlar Anaların yok sayılmasına karşı senelerdir mücadele ediyorlar. Alevi kadın hareketi yükselirken neden bu görselde sadece Dede var?
Biliyorsunuz, Ekrem İmamoğlu pek çok Alevi kurumu temsilcisi ile bir araya geldi. Bu bir araya gelişlerde ben hiç kadın görmedim. Her zaman, her yerde olduğu gibi Dedeler koltuğu kapmışlardı. İmamoğlu’na anlatılan Alevilik, kendisine aktarılan Alevilik tam olarak bu görseldeki gibi, yalnızca bir Dede’den ibarettir. Bu görselde Ana’nın olmamasının sebebi erkekleşen Alevi toplumu, iktidar savaşındaki Alevi Dedeleri ve Alevi kurumlarıdır. Bunların hiçbiri birbirinden bağımsız değildir.
Alevi Kurumlarının Tepkileri
Yukarıda belirttiğim gibi, bazı Alevi kurumları İmamoğlu hakkında suç duyurusunda bulunarak “Gerçek İslam biziz” dediler. Diğer yandan İmamoğlu’na teşekkür eden Alevi kurumları, Aleviliğin görünürlüğünü sağladığı ve sahiplendiği için bu çalışmayı desteklediler; ancak ne Dedeler ne de Türkiye, Avrupa ve Kıbrıs’ta Alevi kadın hareketi için mücadele eden kadınlar bu açıklamaları yaparken “Alevilikte Ana ve Dede birdir, bu görsel de Ana da olmalıydı” demediler. Asimilasyon, değişim, başka inançlara benzeşme işte burada başlıyor. Aleviler kendi gerçekliğini reddedip, üstünü örtüp devam ettikleri sürece asimile edilmeye mahkumlardır.
Evet, Alevilik Hakk’tır
Alevilik vardır
Ve…
Pir Analar vardır!
Alevi kadınlar vardır!
26.04.2020

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder