13 Mayıs 2020 Çarşamba

“Kutsal Anne” postta nerede? – Ceren Ataş



Anneliği kutsayan kaç Dede, bugün posta Ana ile beraber oturuyor? Analık makamının vurgusu burada dikkatinizi çekmeli; çünkü Pir Ana olmak ne anne olmaktır, ne çocuk doğurmakla alakalıdır. Çocuğu olmayan kadın da Pir’dir, Anadır! Malum yol anne değil, Ana değil, “Yol kadındır” diyoruz, işte tam da bu yüzden! Çocuk doğurduğu için kutsallaştırılan anne değil, Yol’u kurup yürüttüğü, Yol’u tüm toplumu aktaran cinsiyet olageldiği için her türlü değeri hak eden kadındır.
Anneler günü dolayısıyla sosyal medyada yer alan paylaşımlar ve genel olarak toplumun anneliğe bakışı birçoğumuzu olduğu gibi beni de bu konuda yine düşünmeye yöneltti ve “annelik” üzerine yazmaya karar verdim. Özellikle Alevi toplumunun anneler günü ve anneliğe kattığı anlamı ele almak istiyorum bu yazıda. Ancak yazıya başlarken şunu belirtmek isterim: çocuk doğurmak kadınların kararıdır, çocuk doğurmamak da! Konumuz bu değil! Anne olmak aşka bir şey, annelik başka bir şey. Bu yazıda “anneliği” ele alacağım.

“Anne olan erkekler”

Anne olan erkekler diyorum çünkü sosyal medyada Alevi kurum temsilcileri ve Dedelerin anneler günü ile ilgili yaptığı paylaşımları incelediğinizde şunu göreceksiniz: Ya anneliği kutsallaştırıyorlar ya da annelerden rol çalıyorlar. İkincisi ile başlayalım.
Anneler günü ile ilgili yapılan açıklamalarda erkekler,
“Bana bu duyguyu yaşattığın için”
“Bana bu çocukları doğurduğun için”
“Çocuklarımı çileyle bugünlere getirdiğin için”
Gibi cümleler ile kendilerini anneler gününün odağına yerleştirdiler. Kadınlara bahsettikleri çileyi yaşatan erkekler hızını alamayarak yine günün yıldızı oluverdiler(!) Diğer yandan şunu da görmek lazım, özellikle Alevi Dedeleri anneler gününde anneliği kutsallaştırıp, annelere teşekkürler ederken, Alevi inanç önderleri Anaları görmezden gelmeye devam ediyorlar.
Ama laf başka pratik başka. Alevi kadınların boş lafa karnı tok. Anneler gününde bile kadınlardan rol çalarak anneleri, anneliği kendileri üzerinden “öven” Dedeler, İnanç Kurullarının başkanları neden Ana değil de Dede? Üstelik neden hep Dede anneler gününde çıksın bunu açıklasın. Neden o inanç kurullarında eşit başkanlık yok bunu açıklasın. Neden Dedelerin sayısı bu kadar çokken Anaların sayısı az, biz kadınlara bunların hesabını versin.

“Kutsal Anne” postta nerede?

Anneliği kutsayan kaç Dede, bugün posta Ana ile beraber oturuyor? Analık makamının vurgusu burada dikkatinizi çekmeli; çünkü Pir Ana olmak ne anne olmaktır, ne çocuk doğurmakla alakalıdır. Çocuğu olmayan kadın da Pir’dir, Anadır! Malum yol anne değil, Ana değil, “Yol kadındır” diyoruz, işte tam da bu yüzden! Çocuk doğurduğu için kutsallaştırılan anne değil, Yol’u kurup yürüttüğü, Yol’u tüm toplumu aktaran cinsiyet olageldiği için her türlü değeri hak eden kadındır.
Anne olmak kadın olmakla aynı değildir. Her kadın da anne değildir. Annelik kadın olma hallerinden biridir. Ama kadın olmak bundan çok daha fazlasıdır. Aynı şekilde isteyerek çocuk doğurmayan, çocuk doğurmaya bedeni uygun olmayan, transkadınlar ve hetero ilişkileri reddeden lezbiyen kadınlar da var. Kadın olmak sadece bedensel özelliklerle tanımlanamaz. Yani her memesi olan kadındır, memesi olmayan kadın değildir diyemeyiz. Bunlar aşılalı çok oluyor, Alevilerin muhafazakâr, cinsiyetçi, homofobik, trasfobik olmaktan çıkmalarının zamanı geldi de geçiyor bile.
Aynı Dedeler gibi Alevi kurum temsilcileri de anneler gününde “çilekeş”, “cefakâr” annelere övgü dolu videolar yayınladılar, açıklamalar yaptılar. Peki kendi cemevlerindeki kadınlara sormak lazım bu erkekler kadınları kutsal gördükleri gibi kendilerini de kutsal olarak tanımlıyorlar mı? Yoksa kadınların emeğini çalan erkekler anneliği kutsal göstererek emek hırsızlıklarını daha mı kolay sürdürüyorlar. Yani kadınlar evde ve cemevlerinde bir yandan erkekler için çalışıp sömürülürken, diğer yandan kutsallığın verdiği huzurla baş eğmeye devam mı ediyor?
Ayrıca burada Alevi inancıyla çelişen bir açıklamaya da değinmek isterim, “Cennet anaların ayağının altındadır” cümlesini yazan Aleviler, Alevilikte cennet cehennem var mı? Diye hiç düşünüyorlar mı?  Devriye nedir, bir araştırsınlar. Ve anneler gününde kadınları anneleştirerek ehlileştirmeye çalışan Dedeler dönüp inancında olmayan cennet cehennem cümlelerini kullanan toplumlarına baksınlar. Aleviler cennet cehennem diyorsa demek ki Dedeler işlerini iyi yapmamışlar, inançlarını topluma öğretememişler. Bununla meşgul olsunlar, kadınları annelikle kandırmakla değil.

Cinselliği Yok Edilen Kadınlar

Yazının girişinde vurguladığım gibi, çocuk doğurmak veya doğurmamak kadının tercihidir. Dolayısıyla doğuran kadını yüceltmek anlamsız olduğu gibi, doğurmayan kadını eksik olarak göstermeye çalışmak kimsenin haddi değildir. Annelik kurumu nedir, toplumsal bir rol olarak annelik nedir kadınlar bunları iyi görmeli. Kadının çocuk doğurarak birkaç kişinin annesi, bir erkeğin mülkünde “karı” olmak zorunda olmadığı gerçekliğini görelim. Bu sosyal pozisyon kadının cinselliğini, kadının arzularını elinden alıp onu “çilekeş, emektar, cefakar” anne kalıbına sokarak güzelleyip, allayıp pullayıp kadını kendi kimliğinden ve benliğinden uzaklaştırıyor. Çocuklara anne, bir erkeğe karı olarak evin içine hapsediyor, çürüterek tüketiyor.
Tüm bu cinsiyetçiliklere karşı bir başkaldırı sloganı olarak feministlerin ürettiği “Anne değil, kadınız” sözü üzerine kadınlar olarak hep beraber düşünmeye, konuşmaya ne dersiniz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder