25 Ağustos 2017 Cuma

Balıklı Meryem Ana Rum Ortodoks Manastırı - İstanbul’da Gezilecek Yerler


24 senedir İstanbul Zeytinburnu’nda oturmama rağmen burada bir manastır olduğunu üç senedir biliyorum. Tesadüfi bir şekilde öğrendim onu da. Balıklı Meryem Ana Rum Ortodoks Manastırı’nın karşısında Manastır Cafe diye Zeytinburnu halkının pek uğramadığı bir mekân var.

Öncelikle Manastır Cafe merkezi değil, daha doğrusu merkezi; ama değil. Şöyle ki, bulunduğu yer tramvaya da meydana da yakın; ancak mezarlıkların içerisinde. Müslüman mezarlığı sağınızda, Ermeni mezarlığı solunuzda yürüdüğünüz ıssız bir yoldan sonra karşınıza Manastır Cafe çıkıyor. Onun tam karşısından da Balıklı Meryem Ana Rum Ortodoks Manastırı. Arkanızda ise Hrant Dink’in mezarının bulunduğu Balıklı Ermeni Mezarlığı kalıyor.

Balıklı Meryem Ana Rum Ortodoks Manastırı içerisindeki kilise giriş kapısı. B
alıklı Meryem Ana Rum Ortodoks Manastırı içerisindeki kilise giriş kapısı.

Manastır Cafe‘nin mutfağı çok güzel, çardakları var, yeşillik içinde ve en çok tavsiye edeceğim şeyi serme kahvaltısı. Pazar günleri, Yunanistan’dan Balıklı Meryem Ana Rum Ortodoks Manastırını ziyarete gelen misafirleri bol bol görebilirsiniz.

Balıklı Meryem Ana Rum Ortodoks Manastırı bahçesinden
Balıklı Meryem Ana Rum Ortodoks Manastırı avlusundan. Yanılmıyorsam yılbaşı dönemiydi.

Zeytinburnu’nun gürültülü ve sigara kokulu cafelerinden sonra Manastır Cafe inanılmaz huzurlu geliyor. Tam karşısındaki Balıklı Meryem Ana Rum Ortodoks Manastırı’na da saat 16.00’dan önce uğramak gerekiyor. Doğu Roma İmparatoru I. Justinianos manastırı 559-560 yıllarında yaptırmış. Bu tarihleri duyduğumda daha da etkilenmiştim manastırdan. Ayrıca orayı bize gezdiren kişi manastır ile ilgili şöyle bir efsane anlattı:

Balıklı su
Balıklı su, ayazma

Bir din insanı (bazıları sıradan bir adam olduğunu da söyler) balık kızarttığı esnada, başka bir adam ona İstanbul’un Osmanlı’nın eline geçeceğini söylemiş. Balıkları kızartan kişi de eğer doğru ise bu balıklar canlansın, suya atlasın anca öyle inanırım demiş. Balıklar canlanıp suya atlamışlar. Yukarıda fotoğrafı olan suyun içinde hâlâ balıklar vardır ve insanlar şifalı olduklarına inandıkları bu suyu içerler, şişeye doldurup evlerine götürürler.
Bir diğer efsaneyi ise internette okudum:


Ayazmaya girerken
Ayazmaya girerken

Manastırda bahsettiğim gibi bir kilise, yönetim binası, Rahibelerin kaldığı bölüm, dünyanın her yerinden gelen Ortodoksların ikamet edebileceği yatakhane ve önemli kişilerin mezarları bulunmakta. Ayazma için aşağı indiğimiz yerde bir tünel girişi var. Bizi gezdiren kişi, buradan Ayasofya’ya kadar uzanan bir tünel olduğunu söyledi. Ayrıca manastırın avlusunda aşağıdaki fotoğraf gibi pek çok heykel bulunmakta, mezarlarda olduğu gibi.

Manastır avlusu
Manastır avlusu

Manastır tarihine bir de şu acı olay ekli: 6-7 Eylül 1955’te İstanbul’da Müslüman olmayan halklara, özellikle Rumlara yönelik yapılan saldırılardan Balıklı Meryem Ana Rum Ortodoks Manastırı da zarar görmüş. Manastıra zarar verildiği gibi, buranın din insanının da öldürüldüğü söylenmekte.

Ayazmanın karşısı
Ayazmanın karşısı

Kilise genelde ziyarete kapalı oluyor. Bir çalışandan rica etmeniz gerekiyor görmek için ki bazen açıyorlar, bazen açamıyorlar. Nedenini hiçbir zaman sormadım ve asla tekrarlamadım talebimi. İki kere girdim kiliseye, birinde bomboştu, birinde ise rahibelerin ayini vardı. Aynı Fener Rum Patrikhanesi’ndeki kiliseye benziyor burası. Bununla beraber buraya girdiğinizde mekânın ne kadar eski olduğunu tam olarak idrak ediyorsunuz.

Kilise
Kilise

Arka tarafta bazı mezarlar var. Hemen her şey Rumca yazıldığı için kime ait olduğunu anlayamadığımız mezarların üzerinde genelde Bizans sembolleri, Hristiyanların sembolleri ve ölen kişilerin heykelleri var. Bu kültürdeki insanların sanat anlayışı mezarlara bile yansımış!

Balıklı Meryem Ana Rum Ortodoks Manastırı4
Mezarlıktan

Balıklı Rum Ortodoks Manastırı, İstanbul’da görmeniz gereken yerlerden biri. Güzelliği ile olduğu kadar geçmişi ile de sizi etkileyeceğine eminim.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder