13 Eylül 2016.
Kurban Bayramı’nın ikinci günü, İstanbul boş; zira İstanbullular bayram tatili sebebiyle terk-i diyar eylemişler. Elbette ki bu fırsatı bizim gibi değerlendirenler olmuştu.
Kuzguncuk, İstanbul
Fotoğraf: http://www.istanbulfind.com/blog/wp-content/uploads/2015/12/kuzguncuk-3_1024x768_gezinim_com.jpg
Bayramın ilk günü sevdiklerimizle vakit geçirdikten sonra annem ve kuzenimle plan yaptık. İstanbul’un güzîde yerlerdinden biri olan Kuzguncuk‘ta kahvaltı etmeye karar verdik. Kuzguncuk, insanların sokakta birbirlerine selam verdiği, bol ağaçlı, bir o kadar kedili, küçük; ama pek güzel restoranları olan bir yer. En sevdiğim özelliği, tanıyıp tanımadığınız insanlarla merhabalaşmak, İstanbul’un yozlaşmasına inat…
Kuzguncuk Pita’ya Kötü Kalpliler Giremez!
Kuzguncuk Pita, Ağustos 2016
Kuzguncuk, çok sevdiğim bir hocamın mekânı, burada bizi Pita’ya getirir hep. Ben de sonrasın arkadaşlarımı getirdim buraya. Bugün de niyetim Kuzguncuk Pita‘da kahvaltı etmekti; ama bayram dolayısı ile pek çok yerin kapalı olduğunu düşünemedik. Yukarıdaki resim, daha önceki ziyaretlerimden. Böyle de şeker çalışanları var!
Dilim Pastanesi, Kuzguncuk
Gezdik dolaştık, en sonunda caddenin girişindeki Dilim Pastanesi’nde kahvaltımızı ettik. Şu yukarıda gördüğünüz amca ile sohbet edip güzel poğaçalarını yedikten sonra tekrar yürüyüşümüze koyulduk. Aşağıda gördüğünüz fotoğraf eşliğinde kahvemizi içtik.
Mavi Yeşil Nargile Cafe, Kuzguncuk
Mavi Yeşil Nargile Cafe‘nin manzarası “İstanbul”. Burada kahve içmek pek keyifli, sohbet de öyle. Nargile cafe olmakla birlikte şahsen nargilesini beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Bu manzaraya o nargile olmaz! Bundan sebep, âdâbına uygun yapılmış Türk kahvemizi içip manzarayı seyrettik sadece.
Büyük İskender, İstanbul Arkeoloji Müzesi
Eminönü motoruna binip oradan İstanbul Arkeoloji Müzelerine yürüdük. Eski Şark Eserleri Müzesi, Çinili Köşk ve Arkeoloji Müzesi‘ni gezdik. Epey uzun zamanımızı aldı; ancak burası sahiden “hazine”.
Çinili Köşk Müzesi, İstanbul Arkeoloji Müzeleri
Bilinen en eski aşk şiiri de burada sevgili âşıklar!
Okuyabilene aşk olsun! En eski aşk şiiri, İstanbul Arkeoloji Müzeleri
Meşhur Süleymaniye Kuru Fasulyecileri
Süleymaniye’de gezilecek yerleri yazmıştım, bunlardan biri de favorim olan Ali Baba Kanaat Lokantası idi; ancak bugün Tarihi Kurufasülyeci Beydağı Lokantası‘nı tercih ettik. Bir menü yapmışlar; kuru fasülye + pilav + turşu veya salata + içecek toplamda 10 TL. Herkes akın akın buraya geliyordu. Ticaret kazanıyor sanırım, deneyelim dedik, gayet güzeldi.
Üç kişilik tatlı tabağı, Dârüzziyafe, Süleymaniye
Sonrasında yukarıda gördüğünüz tatlı tabağını yemek için Dârüzziyafe‘ye gittik, Süleymaniye Camii‘nin hemen yanında burası ki camiiye bağlıdır. Tatlılar enfesti, çay da öyle. Ciddi anlamda Türk mutfağının hakkını veriyorlar diyebilirim. Ayrıca belirteyim, aşçı annem ile gittik Dârüzziyafe’ye!
Yediklerimizi yakmak gerek diyerek Süleymaniye’den Topkapı’ya kadar yürüdük. Resmi olarak açılışı yapılmamış olan Merkezefendi Şehir Kütüphanesi‘ne gittik. Sanırım bir süre burada dirsek çürüteceğim; zira pek güzel olmuş. Tarihi Merkezefendi Köftecisi’ne ve Yenikapı Mevlevihanesi‘ne oldukça yakın olan kütüphaneye gelmek için Cevizlibağ’da inip beş dakika yürümeniz gerekiyor.
Bir bayramı böyle değerlendirdik, İstanbul boşken çok daha güzel diyebilirim. En azından stressiz bir şekilde gezebildiğiniz için huzur verecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder